26 Nisan 2014 Cumartesi

Konu ne olursa olsun, rüzgarım senden eser.

Bu gece seni açtık sohbete. Sürekli senden bahsettik, defalarca adın geçti, defalarca tavırların. O pislikleri temizleyeme çalışma uğraşlarımız. Bu benim kadınım diye işaret edemeyen işaret parmağımdaki izinden bahsettik mesela. Defalarca sandelyeden düştük, hiç gülmedik ama. Bize geldik yolda, beraber uyuduk falan hepsini anlattık. Senin rakı benim şarap çinçinlerimizden tut, senin hediyelerinden benim heyecanlarıma kadar hepsinden bahsettik. O geceden bahsettik hep. Sonra bi ara başka bi geceye geçtik. Senin makarnandan salatalarından, eğilen bükülen domates kasasından bozma tabureden bahsettik, hep senden konuştuk. Bayaa birşey hatırladım. İyi geldi bana bu. Sonra arkasına içimizden birisi bi soru getirdi..
- O gece kimler vardı?

22 Nisan 2014 Salı

21. Basamakta yorulan hantal.

Ve yoruldum.
Solgun bir çiçek kadar bakımsız ve pasaklı bir hayat sürdürüp nefes alamaz hale geldim. Sular atıldı üzerime meğer ki hepsi zararlıymış. Merdiven çıkmak sağlıklı değildir halt etmiş profesörler bok yemiş.
Yorulan bir beden ve 21 basamak. Anca dayanabildim. Zorlanıyorum... Kalp ritimlerim değişiyor, enstrüman çalmayı biliyorum. Dudaklarım kuruyor, konuşmayı unuttum. Gözlerim kapanıyor, bakamıyorum. Nefes alamıyorum.. Neyse geçer birazdan.
Geçer mi ? Bu yaraların hepsi geçer mi? Yara açanlar peki.. Açmaya devam mı ederler. Beynim bir el bombası gibi fitilsiz duruyor. Şaşkın asker hala elinde tutuyor aptal.
Gitmeliyim.
Uzaklara.
Tuzaklara kalmadan. Bir halkadan daha geçmeden gitmeliyim..
Bitmeliyim..

5 Nisan 2014 Cumartesi

Patronum, eldiveniniz geldi.

Patronlar yemek yer
bizimkiler karın doyurur.
patronlar seyehat yapar
bizimkiler yolculuk.
Patronlar tank sürer
bizimkiler münibüs.
Patronlar sevinçten güler,
bizimkiler üzüntüden.
Tercih etme hakkı yoktu bizimkilerin, öylesine sınırlandırıldı ki, koskoca dünya yerle bir olsunda dibine geçsem isterdi, ha müzik mi? bizimkinin bağlaması vardı patronun piyanosu.
Uykusundan şırıngalar çekilerek uyandırıldı bizimki.
elini cebine atmaz, bilir faturalar el yakar.
yakmasın diye biriktirir parasını alır bir eldiven,
patronun hakkıdır o eldiven,
sokmasın cebindeki akrep.!